Dünyadaki yaşamın kaynağı olarak bilinen okyanuslar, dünya yüzeyinin yaklaşık dünya yüzeyinin yüzde 70,9‘unu kaplıyor. Dünya genelinde üretilen gıdanın büyük bir kısmını sağlayan devasa su birikintileri milyarlarca insan için önemli bir besin kaynağı olarak ön plana çıkıyor.
Öte yandan okyanuslar, dünyanın iklimini düzenlemede kritik rol oynuyor. Güneş enerjisini emiyor ve serbest bırakıyor, bu da hava sıcaklığını ve yağış modellerini etkiliyor. Okyanuslar ayrıca karbondioksiti emer ve sera gazı etkisini azaltmaya yardımcı oluyor.
2012 yılında Richard Jenkins tarafından kurulan Saildrone, insansız yüzey araçları aracılığıyla okyanuslardan veri toplama ve hizmetler sunma üzerine odaklanan bir şirket olarak, okyanusların bu önemli işlevlerini anlamamıza ve izlememize katkıda bulunuyor. Webrazzi olarak daha önce sayfalarımızda yer verdiğimiz şirket, bu sene Time 100 Most Influential Companies 2024 listesinde yer alarak dikkatleri yeniden üzerine çekti. Denizcilik teknolojilerinde sürdürülebilirlik ve güvenlik açısından önemli bir aktör haline geldi.
ABD merkezli şirket, çoğunlukla rüzgar ve güneş enerjisiyle çalışan küçük robotik yelkenli tekneler yani USV’ler yani Uncrewed Surface Vehicles geliştiriyor. Saildrone; deniz güvenliği, okyanus haritalama ve araştırmaları konusunda çalışıyor.
Temelde Saildrone’un ürettiği USV’ler, okyanus yüzeyinin üstünde ve altında neler olup bittiğini gözlemliyor. Bu araçlar, gerçek zamanlı veri akışı sağlayarak 7/24 kesintisiz olarak çalışıyor ve bilgi topluyor. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak çevre dostu bir şekilde çalışıyor.
Saildrone, okyanuslardan uzun süreli ve istikrarlı veri toplama imkanı sunan bir platform. Bu sayede, deniz seviyesindeki değişiklikler, akıntılar, dalgalar, su sıcaklığı ve tuzluluğu gibi önemli parametreler hakkında daha kapsamlı bilgi sahibi olunmasını sağlıyor. Öte yandan bu bilgiler; iklim değişikliği, deniz kirliliği ve deniz canlılarının korunması gibi konularda kritik öneme sahip.
Saildrone, rüzgar ve güneş enerjisiyle çalışarak fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltıyor. Bu sayede, deniz araştırmalarının çevreye olan etkisini minimize ediyor.
Saildrone’lar insansız araçlar olduğu için, zorlu koşullarda ve insan erişiminin zor olduğu bölgelerde de veri toplama imkanı sunuyor. Saildrone’lar, sadece veri toplamak için değil, aynı zamanda deniz koruma ve deniz güvenliği gibi farklı amaçlar için de kullanılabiliyor.
Saildrone’lar, deniz araştırmalarının daha ucuz ve verimli yapılmasını sağlıyor. Bu sayede, deniz kaynaklarının daha iyi yönetilmesine ve denizcilik sektörünün gelişmesine katkıda bulunuyor. Hatta Saildrone, Seabed 2030 gibi okyanus araştırmaları ve veri toplama ile ilgili projelere katkıda bulunmak için diğer kuruluşlarla da ortaklıklar kuruyor.
Şimdiye kadar 189,5 milyon dolar yatırım alan şirket, önemli yatırımcılar tarafından destekleniyor. Bu yatırımcılar arasında BOND, XN, Standard Investments, Emerson Collective, Crowley Maritime Corporation,Capricorn’s Technology Impact Fund, Lux Capital, Social Capital, Tribe Capital, The Schmidt Family Foundation ve Exor Seeds yer alıyor.
